bu resmi gördüğümde aklıma gelen ilk cümleler :)))
sizlerle de paylaşmak istedim :)
Çok utanıyorum, dayanmıyor yüreğim...Ürküp kaçıyorum ellerini tutunca... Öyle ki... Hani bir gün... Elim ellerini...Yeniden bulacak olsa... Ve sıcaklığınla uyuyup kalsa orada ... Hem de hiç uyanmamacasına!!! O vakit benim olurdu dünyalar, bilesin ... Ruhum şâd olurdu mutlulukla... ♥
Elîfsu Bahâ
Gökte ay... Vuslat dile kolay...
25 Ağustos 2011 Perşembe
23 Ağustos 2011 Salı
son yazdığım şiiri bir yarışmaya dahil edeceğim için bloğuma koyamıyorum ne yazık ki :(((
onun yerine şimdilik.. küçük diyaloglardan oluşan;
..................................... içimdeki bazı içli iç çekişmeleri..........................................
Bir gün.... Bir gece yarısı....
Bir yanda Zûleyha, kendinden bihaber Yusufùna şöyle söyleniyordu...
"Ben ki sınava gireceğin günün sabahı Yusuf, taaa sivaslarda, bir pazar günü yurt odasında; gönlünden geçen yeri kazanabilmen için saatlerce fetih suresini okuyup dua etmis insan..
hayır.. sanma ki bunu kendimi yahut kendime ait başka herhangi bir şeyi övmek için söylüyorum.. aksine ben bir hiçim... burada maksat Mevla`ya götüren o sevdayı ve o sevdadaki saffaniyeti biraz olsun dile getirebilmektir..hatta anlamayacak da olsan...beni biraz daha üzecek de olsa... ve kendimi her gün biraz daha değersiz hissedecek bile olsam.. mühim değil.. çünkü artık eminim... benim aşık olduğum sen değilsin Yusuf üzgünüm... ben sendeki Rahman tecellisine vuruldum"
Aynı gün seher vakti....
Zûleyha
"Artık unuttum... gerçekten unuttum... öyle ki hatta... züleyha.lığı bir başkasına ... ferrì de aslıma devredip... bir başkasına kaçasım var... bu aralar ... ama sanırım... buna daha çok zaman var.. çünkü hala... kimsecikler, çıkmadı karşıma ..."
Öte yanda ise Elîf olduğu varsayılan bir ses şöyle ikaz ediyordu
"Züleyha olabildiysen şayet bir baskasına devrettiğin anda işin biter ... ;-)"
Zûleyha
" Bende bitsin istiyordum zaten. tek amacım biraz daha tutunabilekti hayata.. ama bu da pek bi imkansız görünüyor sanırım.. çünkü tıpkı herkes gibi sen de.. Züleyha Yusuf.suz yapamaz diyenlerdensin.. bu şekilde tehdit eden öylesi çok ki..."
Elîf
":-) Züleyha yusuf var diye Züleyha çünki ... O olmasa ne o Züleyha olurdu ne de aşka mübtelâ ... :-) "
Zûleyha
"Bana işkence yaptığının farkında mısın :)))
aslında bu işkenceden de öte bir şey.. yaraya tuz basmak gibi.. acıtsa bile hoşuma gitmiyor diyemem."
Elîf
"Bırak Sev ya ... Sevmek kadar güzel sey var mı dünyada :-) Sev , Sev , Sev ... Ölsen de dirilsen de bir daha Sev ... :-) hem de karşılık beklemeden :-) "
Bir sey daha ... Yusufu severken acını da Sev :-) ondan kurtulmaya çalişip badenin tadından olma ..."
Zûleyha
" Sevmek kadar güzel bir şey yok cidden ;) çünkü o Rahmanà yaklaştıran hislerin en kıymetlisi.. ve haklısın.. ama daha fazla üzülmek istemiyorum.. çünkü platonikse olan.. asla gerçekleşmeyeceği... hayal etmek gibidir yaşanan.. bunun ise getirdiği zindanlarda çürümekten bile beter... çözümü ise; tek başlık altındaki o iki şık.. 1)ya yıllar sonra dahi maziden kopamamış saplantılı bir ihtiyar olarak büyümeye devam edeceğim.. 2)ya da kısa yoldan vefat edeceğim.. artık hayırlısı.. bilemicem :P ama belki üçüncü bir şık daha vardır..kim bilir..."muhakkak Rabbimìn dilediği herşeyde mutlak bir hayır olacaktır".."
Elîf
":-) Acını Sev ! Ben daha birşey söylemem ... Herşeyin bir hikmeti vardi
ır de Sev ... Sev kavrulan yaranı ve bu tada seni ulaştıranı ... Hem mahlûku hem haliki :-) sevesim geldi be :-)"
Zûleyha
":)) Allah razı olsun nefesi Elîf kokan nefsim.. cidden biraz daha iyi hissediyorum sayende... her şey için.. tekrar Allah razı olsun..."
okurken tavsiyem bunu dinleyiniz (: hatta mutlaka dinlemelisiniz :P
onun yerine şimdilik.. küçük diyaloglardan oluşan;
..................................... içimdeki bazı içli iç çekişmeleri..........................................
Bir gün.... Bir gece yarısı....
Bir yanda Zûleyha, kendinden bihaber Yusufùna şöyle söyleniyordu...
"Ben ki sınava gireceğin günün sabahı Yusuf, taaa sivaslarda, bir pazar günü yurt odasında; gönlünden geçen yeri kazanabilmen için saatlerce fetih suresini okuyup dua etmis insan..
hayır.. sanma ki bunu kendimi yahut kendime ait başka herhangi bir şeyi övmek için söylüyorum.. aksine ben bir hiçim... burada maksat Mevla`ya götüren o sevdayı ve o sevdadaki saffaniyeti biraz olsun dile getirebilmektir..hatta anlamayacak da olsan...beni biraz daha üzecek de olsa... ve kendimi her gün biraz daha değersiz hissedecek bile olsam.. mühim değil.. çünkü artık eminim... benim aşık olduğum sen değilsin Yusuf üzgünüm... ben sendeki Rahman tecellisine vuruldum"
Aynı gün seher vakti....
Zûleyha
"Artık unuttum... gerçekten unuttum... öyle ki hatta... züleyha.lığı bir başkasına ... ferrì de aslıma devredip... bir başkasına kaçasım var... bu aralar ... ama sanırım... buna daha çok zaman var.. çünkü hala... kimsecikler, çıkmadı karşıma ..."
Öte yanda ise Elîf olduğu varsayılan bir ses şöyle ikaz ediyordu
"Züleyha olabildiysen şayet bir baskasına devrettiğin anda işin biter ... ;-)"
Zûleyha
" Bende bitsin istiyordum zaten. tek amacım biraz daha tutunabilekti hayata.. ama bu da pek bi imkansız görünüyor sanırım.. çünkü tıpkı herkes gibi sen de.. Züleyha Yusuf.suz yapamaz diyenlerdensin.. bu şekilde tehdit eden öylesi çok ki..."
Elîf
":-) Züleyha yusuf var diye Züleyha çünki ... O olmasa ne o Züleyha olurdu ne de aşka mübtelâ ... :-) "
Zûleyha
"Bana işkence yaptığının farkında mısın :)))
aslında bu işkenceden de öte bir şey.. yaraya tuz basmak gibi.. acıtsa bile hoşuma gitmiyor diyemem."
Elîf
"Bırak Sev ya ... Sevmek kadar güzel sey var mı dünyada :-) Sev , Sev , Sev ... Ölsen de dirilsen de bir daha Sev ... :-) hem de karşılık beklemeden :-) "
Bir sey daha ... Yusufu severken acını da Sev :-) ondan kurtulmaya çalişip badenin tadından olma ..."
Zûleyha
" Sevmek kadar güzel bir şey yok cidden ;) çünkü o Rahmanà yaklaştıran hislerin en kıymetlisi.. ve haklısın.. ama daha fazla üzülmek istemiyorum.. çünkü platonikse olan.. asla gerçekleşmeyeceği... hayal etmek gibidir yaşanan.. bunun ise getirdiği zindanlarda çürümekten bile beter... çözümü ise; tek başlık altındaki o iki şık.. 1)ya yıllar sonra dahi maziden kopamamış saplantılı bir ihtiyar olarak büyümeye devam edeceğim.. 2)ya da kısa yoldan vefat edeceğim.. artık hayırlısı.. bilemicem :P ama belki üçüncü bir şık daha vardır..kim bilir..."muhakkak Rabbimìn dilediği herşeyde mutlak bir hayır olacaktır".."
Elîf
":-) Acını Sev ! Ben daha birşey söylemem ... Herşeyin bir hikmeti vardi
ır de Sev ... Sev kavrulan yaranı ve bu tada seni ulaştıranı ... Hem mahlûku hem haliki :-) sevesim geldi be :-)"
Zûleyha
":)) Allah razı olsun nefesi Elîf kokan nefsim.. cidden biraz daha iyi hissediyorum sayende... her şey için.. tekrar Allah razı olsun..."
okurken tavsiyem bunu dinleyiniz (: hatta mutlaka dinlemelisiniz :P
6 Temmuz 2011 Çarşamba
"yorum yok" dediler ... sustum...
no comment!
Ben varlığına kelepçeli,
Sense yoksun ezelden beri...
Söyle yaşamak mıdır böylesi?!!
Çünkü varlığından uzakta; ne şairim ben... ne yazar!
"Yaşıyor." derlerse de, sakın aldanma! Hep safsata bunlar...
Gayrı gel; gel ki kurtulayım... yoksa yaşamışım neye yarar?...
Elîf 14:38 05.07.2011
Ben varlığına kelepçeli,
Sense yoksun ezelden beri...
Söyle yaşamak mıdır böylesi?!!
Çünkü varlığından uzakta; ne şairim ben... ne yazar!
"Yaşıyor." derlerse de, sakın aldanma! Hep safsata bunlar...
Gayrı gel; gel ki kurtulayım... yoksa yaşamışım neye yarar?...
Elîf 14:38 05.07.2011
3 Temmuz 2011 Pazar
Ey İlham Gel Artık :(
Günlerdir gelmeyen ilhamımı bekliyordum... ve daha demin bir beyit yazdım.. hadi hayırlısı.. belki de 20 ağustostaki yarışmamın temelini oluşturur bu beyit :")))
Çift kişilik bir yatakta... Yapayalnız, bir başıma...
Senden ırak, ölüm sancıları çekiyorum şu ara...
Çünkü bi`an için de olsa... Bir başkası düşmüşse aklıma ...
Gayrı yalnız, teneşirle paklanır bu yara!
Elîf 18:06 03.07.2011
bi türlü teşrif edemeyen ilhamım için dualarınızı beklemekteyim :(
Çift kişilik bir yatakta... Yapayalnız, bir başıma...
Senden ırak, ölüm sancıları çekiyorum şu ara...
Çünkü bi`an için de olsa... Bir başkası düşmüşse aklıma ...
Gayrı yalnız, teneşirle paklanır bu yara!
Elîf 18:06 03.07.2011
bi türlü teşrif edemeyen ilhamım için dualarınızı beklemekteyim :(
2 Temmuz 2011 Cumartesi
Günlerden Salı
Sonuncusu sevgili babacığıma ithafen yazdığım bir şiirdi... Eveeeeet başlıyoruz :)
Günlerden Salı
Geçen yine günlerden Salıydı
Bizim evde ictima zamanı;
Tam dokuz çocuk sus pus olup,
Sabırla bekler fermanı…
Sonrasında ise babam gelir; elinde Kitab-ı Kibriya
Yüzünde bir mağrur tebessüm, diz çöker halıya.
O hal bize de yansır elbet; hep bir gülümseriz…
İşte biz, bunca yıl bu hal üzre büyüdük, büyüyeceğiz!
Ardından “Nerde kalmıştık? Hah, hatırladım! Ya Bismillah…” deyip
Birkaç sure okur Kur’an’dan; kapalı televizyon, teyip
Bizlerse boncuk boncuk açıp o kara gözlerimizi
Öğreniriz; hakikat neymiş batılı örseleyip…
Evet, o günden sonra üst üste tam yirmi yılımız, babadan uzak geçti
Ve şimdi anlıyorum ki İslam’a adanmış bir ömürdü babamınki
Halen de en büyük derdidir;
Asrın Fatihi olarak görebilmek bizleri…
Zaten bu yüzden yakmıştı ya gemileri,
Durmak yoktu onun için... Yalnız İleri!
*** *** ***
Bugün yine günlerden Salı
Ve ben aralık bıraktım kapıyı...
Neden diye soranlara cevabım;
Yansa da gemiler, sönmek bilmedi küfrün neharı!!!
Dipnot:
Ey bu şi’ri sonuna dek okuyan çilekeş insan
Ve sen de Ya Rab! Şahit olun; ben razıyım babamdan… <3<3<3
06.06.2011 23.05
Elîf
Günlerden Salı
Geçen yine günlerden Salıydı
Bizim evde ictima zamanı;
Tam dokuz çocuk sus pus olup,
Sabırla bekler fermanı…
Sonrasında ise babam gelir; elinde Kitab-ı Kibriya
Yüzünde bir mağrur tebessüm, diz çöker halıya.
O hal bize de yansır elbet; hep bir gülümseriz…
İşte biz, bunca yıl bu hal üzre büyüdük, büyüyeceğiz!
Ardından “Nerde kalmıştık? Hah, hatırladım! Ya Bismillah…” deyip
Birkaç sure okur Kur’an’dan; kapalı televizyon, teyip
Bizlerse boncuk boncuk açıp o kara gözlerimizi
Öğreniriz; hakikat neymiş batılı örseleyip…
Evet, o günden sonra üst üste tam yirmi yılımız, babadan uzak geçti
Ve şimdi anlıyorum ki İslam’a adanmış bir ömürdü babamınki
Halen de en büyük derdidir;
Asrın Fatihi olarak görebilmek bizleri…
Zaten bu yüzden yakmıştı ya gemileri,
Durmak yoktu onun için... Yalnız İleri!
*** *** ***
Bugün yine günlerden Salı
Ve ben aralık bıraktım kapıyı...
Neden diye soranlara cevabım;
Yansa da gemiler, sönmek bilmedi küfrün neharı!!!
Dipnot:
Ey bu şi’ri sonuna dek okuyan çilekeş insan
Ve sen de Ya Rab! Şahit olun; ben razıyım babamdan… <3<3<3
06.06.2011 23.05
Elîf
Allah'ın selamı bereketi üzerinize olsun dostlar...
Evet ben ki "şiir şiir" diye bir yerlerimi yırtmakla birlikte sadece bir yerlerimi yırtmakla kalmayıp bu uğurda alemi sallamayı düşünüyorum...
İşte bu yüzden; şiirin bendeki yeri daima çok başka olmuştu... şiir; benim için yalnızca duyguları ifade tarzı değildi... benim için şiir; umuttu, tutunduğum daldı, geceleri gördüğüm rüyalardı ve en çok da hayaldi şiir... hatta gerçekleşmesi zor bir hayal "yıllara meydan okuyarak Akîf'e erişmek" hayali...
Öyle ki bu rüya önceleri sadece bir rica.ydı Rahman'dan(c.c)... sonraları ise koca bir sevda olup düştü bağrıma...
Ve bu halden sonra da... şu benim, hayattaki en büyük emelim; susmak bilmez veledler gibi hiç soluksuz Rahman için yazıp söyleyebilmek oldu.Ve bu yolda da en büyük önderimi Akîf olarak belirledim... üstelik en büyük rakibim de oydu... tabi onun tırnağı kadar bile sayılamam henüz... ama inanıncım tam... bir gün Akîf'ime erişeceğim inş :)
Dualarınızı ve desteklerinizi beklemekteyim
Önceleri yazmış olduklarımı en yenisinden en eskisine doğru yavaş yavaş yayınlayacağım :)
son olarak....
Eş'arın şu engin deryasına sığmayan "Safahat"; bundan böyle bana kılavuz.
Ben ki Akîf'in önderliğinde yaktım gemileri... Bana, bu derya ancak havuz!
Elîf
İşte bu yüzden; şiirin bendeki yeri daima çok başka olmuştu... şiir; benim için yalnızca duyguları ifade tarzı değildi... benim için şiir; umuttu, tutunduğum daldı, geceleri gördüğüm rüyalardı ve en çok da hayaldi şiir... hatta gerçekleşmesi zor bir hayal "yıllara meydan okuyarak Akîf'e erişmek" hayali...
Öyle ki bu rüya önceleri sadece bir rica.ydı Rahman'dan(c.c)... sonraları ise koca bir sevda olup düştü bağrıma...
Ve bu halden sonra da... şu benim, hayattaki en büyük emelim; susmak bilmez veledler gibi hiç soluksuz Rahman için yazıp söyleyebilmek oldu.Ve bu yolda da en büyük önderimi Akîf olarak belirledim... üstelik en büyük rakibim de oydu... tabi onun tırnağı kadar bile sayılamam henüz... ama inanıncım tam... bir gün Akîf'ime erişeceğim inş :)
Dualarınızı ve desteklerinizi beklemekteyim
Önceleri yazmış olduklarımı en yenisinden en eskisine doğru yavaş yavaş yayınlayacağım :)
son olarak....
Eş'arın şu engin deryasına sığmayan "Safahat"; bundan böyle bana kılavuz.
Ben ki Akîf'in önderliğinde yaktım gemileri... Bana, bu derya ancak havuz!
Elîf
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)